Geçmişe Dönüş: Plak Koleksiyonerliği

tanerkandemir
9 dakikalık okuma

Plak Koleksiyonumdan Ufak Bir Kesit

Son yıllarda geçmişe dönüşün simgesi sayılabilecek bir hobi son derece ilgi görmeye başladı: Plak Koleksiyonerliği.

Bu yazımda, plaklar ile pikaplar hakkında birkaç küçük bilgiden, Türkiye’de ve Dünya’da plak koleksiyonerliği ve üretiminden, benim bu işe nasıl başladığımdan ve kendi plak koleksiyonumdan bahsedeceğim. Belki bana eşlik edip, plak koleksiyonerliğine başlamasına vesile olacağım birileri olur 🙂

Öncelikle çok karıştırılan pikap ile plak arasındaki farka değinmek gerek. Pikap, plakları çalmak için gereken alettir. Kasetçalar gibi, walkman gibi.

Plaklar, 78’lik (taş plak), 45’lik ve 33’lük olarak sınıflandırılır. Bu sayılar plakların boyutunu değil, dakikadaki devir sayısını ifade eder. İlk çıkan 78’lik plaklar günümüzde pek fazla bulunmamaktadır ve artık antika olarak adlandırılmaktadır. 45’lik plaklar halen bulunabilmekte olup, toplamda 2 ile 4 parça barındırabilecek kapasiteye sahiptiler. 33’lük plaklar ise, günümüzde en fazla rağbet gören, en fazla üretilen plaklardır. Long Play (LP) olarak da bilinirler. Yaklaşık 15 şarkı kapasitesi vardır. Veri kapasitesi olarak 3 GB civarındadır. Boyut olarak ise 45’liklerin yaklaşık 2 katı çapındadır.

Peki her pikap, her plağı çalar mı? Hayır. Artık yeni üretilen pikapların birçoğu, sadece 33’lük çalacak şekilde üretiliyorlar. Eski pikaplar ise genellikler 33 ve 45’lk çalmakla birlikte, 78’lik çalanları da bulunabilmektedir.

Türkiye’de 2008 yapımı Issız Adam filmindeki plak sahneleri, pikap satışlarını ve plakların yeniden tozlu raflardan inmesine ivme kazandırdı. Özellikle Ayla Dikmen’in Anlamazdın parçası, uzun süre dillere dolandı.

Dünya’da da son 10 yıldır albümlerin yeniden plak formatında üretilmesi, eski albümlerin plak formatında çoğaltılması işlemleri son derece hız kazandı. Öyle ki, 2016’nın son haftalarında İngiltere’de plak satışları, online müzik satışlarını geride bıraktı. Seneler sonra gelen bir zafer olarak görülebilir bu.

Plaklar ve pikaplar ile ilgili çok ayrıntılı bilgiye girmeyeceğim. Türkçe olarak hazırlanmış en kapsamlı kaynağa, internet ekipler amiri Serdar Kuzuloğlu’nun şu yazısından erişebilirsiniz: Plak olayına giriş ve pikap seçim rehberi

Peki ben nasıl başladım bu işe. Öncelikle benim çok büyük bir retro tutkum var. Eskiye değer vermeyi, geçmişte güzel bir şeyler aramayı kendime bir nevi görev edinmişimdir. İkinci olarak, bir zamanlar Star TV’de yayınlanan İki Aile dizisindeki plak sahneleri beni çok cezbederdi. “Ben de bir pikap alacağım, benzer ortamımı kuracağım” derdim. Üçüncü olarak ise, yönetmen ve senarist Quentin Tarantino’nun filmlerindeki kara mizah çerçevesindeki diyalogları birçok kişiyi kendisine hayran bıraksa da, benim için aynı oranda önemli olan bir diğer konu, yapmış olduğu müzik tercihleridir. Birçok filmindeki müzikleri oldukça beğenimi toplasa da, benim için nirvana noktası, Jackie Brown filmindeki şu sahne olmuştur. (56. saniyeden itibaren)

Daha önce hiç tanımadığım The Delfonics grubu ile bu film sayesinde tanıştım. O andan itibaren kendime 2 yeni görev edindim.

  1. En kısa sürede pikap almak.
  2. Bu filmde çalan Didn’t I Blow Your Mind This Time parçasının bulunduğu bir plak almak.

1. Aşama: Pikap seçimi

Pikap seçimi için çok uzun uzun düşündüm, araştırdım. İstediklerim şunlardı:

  • Hem 33’lük, hem 45’lik çalabilsin.
  • İyi bir marka olsun ki, bozulma gibi derdi pek olmasın.
  • Harici hoparlörü olsun.
  • Retro görünümlü olsun 🙂

Tüm bu istekler çerçevesinde, Alman üretimi Dual markasının 1224 modelini almakta karar kıldım. Fakat ilk problem ile bu aşamada karşılaştım. Bu pikabın yeni üretimi yoktu. Mecburen 2. ele yöneldim ki bu benim için sorun değildi. Ama 2. elini bulmakta oldukça zordu. Bu noktada çok sevdiğim Feriköy Antika Pazarı (Bomonti Bit Pazarı) imdadıma yetişti. Burada antika olan birçok şeyi bulmak mümkün. Pikap konusunda ise, Cumhur Abi buranın en bilinen pikap satıcılarından. Aynı zamanda Dual pikaplar konusunda Türkiye’deki en bilgili (teknik destek anlamında) isimlerden birisi. Kendisi ile yaptığım pazarlıklar sonucunda (itiraf zamanı, cebimdeki tüm parayı verdim :)) 1976 yapımı Dual 1224 (HS 130) pikabını 2014 yılında aldım.

Düzeltme: 2018 yılı itibari ile pikabı yeniledim ve Dual 1226 (KA230) aldım. Radyolu vs.. Baya iyi bir şey. Sanırım en iyi Dual modeli bu. Adres yine Cumhur Abi tabii ki de 🙂 Kendisi tam olarak burada: Cumhur Bayrak (Gül 2. El Eşya Alım-Satımı)

Eski pikabım: Dual 1224 (HS 130)

Yeni pikabım: Dual 1226 (KA230)

2. Aşama: Plak Koleksiyonerliği

Artık 1. aşama tamamlanmıştı. Sırada plak koleksiyonerliği vardı. Tabii en önemlisi, The Delfonics’in Didn’t I Blow Your Mind This Time parçasının bulunduğu plak alabilmekti.

Asıl hedefe odaklanmadan önce, bir süre plak koleksiyonu yapmaya başladım. İlk plağımı pikabı satın alırken Cumhur Abi hediye etmişti. Sonrasında güzel bir süreç başladı. Beyoğlu ve Kadıköy’ün ara sokaklarında plak avına başladım. Son derece eğlenceli bir süreç olmasına rağmeni şu tip zorlukları var idi:

  • İstediğim birçok plağı bulamıyordum. Üretim ile ilgili bu sıkıntı son zamanlarda biraz çözülse de, halen birçok albümü plak formatında bulmak mümkün değil.
  • Son derece pahalı olabiliyor. Plak koleksiyonerliği yapmak oldukça pahalı bir hobi. Hele bir de 60-80’ler arası Türkçe plaklar, ufak bir antika değerinde.
  • Dijital müzikte her şeye sahip olabiliyor iken, plaklarda seçim durumunda kalabiliyorum. Bir sanatçının 2 şarkısını çok seviyor isem, 2 şarkısı da farklı plaklarda bulunması durumunda zor bir tercih yapmam gerekiyor.

Ayda ortalama 1 plak almaya çalıştığım süreçte, arkadaşlarım da çok fazla yardımcı oldular. Son yıllarda aldığım hediyelerin çoğu plak oldu ki bu benim için oldukça anlamlıydı. Yılbaşında, doğum günlerimde, 30 Ağustos’ta (!) vs.. genel olarak aldığım hediyeler hep plak oldu.

Ayrıca çocukluğumdan kalan bir anı olarak, dedemin de plak koleksiyonu olduğunu hatırladım. 100’lerce 45’lik plak arasında, çiziklerinin az olduğu 3 tane işe yarar plağı da gelecek nesillere aktarmak üzere kendime aldım 🙂

Plak dükkanları, internet alışverişleri, antika pazarları, hediye vs.. derken, yavaş yavaş büyüyen bir arşivim olmaya başladı.

Plak Koleksiyonu

Ve en zor olan an gelmişti. The Delfonics’in The Best of The Delfonics albümünü bulmak. Türkiye’de aramadığım, sormadığım plakçı kalmadı neredeyse. Son olarak Türkiye’deki plak koleksiyonerliği konusunda en iyi isimlerden birisi olan Lale Plak’ın sahibi Hakan Atala’dan da olumsuz cevap alınca, yeni yelkenlere açılmaya karar verdim: Yurt dışından sipariş.

Kısa bir araştırmadan sonra, Discogs üzerinden plak satışı yapan satıcılara ulaşmam ve irtibat kurmam mümkün oldu. Sonunda Amerika’da New York’tan bir satıcıdan siparişimi verdim ve bekleme süresi başladı. Yaklaşık 2 hafta içinde, son derece iyi bir kondisyona sahip bir kopyası elime ulaştı.

Ve mutlu son 🙂

En sevdiğim sanatçıların ve şarkıların plak koleksiyonlarını toplamaya ve hediye olarak kabul etmeye halen devam ediyorum ve uzunca bir süre devam edeceğim.

Benim plak koleksiyonum:

(Resimlerin üzerine tıklayıp, tam boyutta görüntüleyebilirsiniz)

Bazı faydalı bağlantılar:

Türkiye’deki plak dükkanlarının listesi ve haritası: Vinylhub, Record Stores in Turkey

İstanbul’daki plak dükkanlarının haritası: Google Maps, İstanbul’daki Plak Dükkanları

Çok sayıda plak satıcısına ulaşabileceğiniz bir e-müzik sitesi: Discogs

Kendi seçtiğiniz müzikleri plak haline getiren bir uygulama: Vinylify


2 Cevap “Geçmişe Dönüş: Plak Koleksiyonerliği”

  1. Yildiray dedi ki:

    Slm iyi gunler bende eski yapanci plaklar var lot halinde bazilari imzali 1920 basliyor 1990 kadar ilgilenirseniz goruse biliriz

  2. Plak Satın Al dedi ki:

    Güzel bir içerik olmuş plakçalar ve plak adına tüm her şey için sitemizide ziyaret edebilirsiniz.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Top
Taner Kandemir Blog Sayfası | 2024