Film endüstrisinin en prestijli ödülü kabul edilen Akademi Ödülleri -bilinen ismi ile Oscar– bu gece 88. kez dağıtılacak. 20’den fazla kategoride ödülün dağıtılacağı bu gecede, en önemli ödüller olarak kabul edilen 5 kategoride değerlendirmelerimi yapıp, kendi Oscar Ödüllerimi sahiplerine dağıtacağım. Ödüller dağıtıldıktan sonrada bu yazıya dönüp kaç tane isabetli tahmin yaptığıma bakacağım. Muhtemelen 0 (sıfır) olur gibi geliyor bana 🙂 O kadar iyi tahmin ederim.
Oscar adayı olan filmleri elimden geldiğince izlemeye çalıştım. Ancak bazılarını henüz vizyona girmediği için, bazıları da ilgimi çekmediği için izlemedim. Dolayısı ile dağıtacağım ödüllerde çok fazla homojen olamayacağım 🙂 Ayrıca yazı filmler hakkında ağır derecede ipuçları içerir. Başlayalım..
En İyi Film
Oscar’ın en önemli ödülü kabul edilen En İyi Film için 8 film var. Ben 4 tanesini izledim. Brooklyn oldukça ilgi çekici duruyor, ancak henüz Türkiye’de vizyona girmediği için izleyemedim.
Room: Benim ödülüm Room’a gidecek. Konusu son derece vurucu. 7 yıl boyunca bir kulübede hapis hayatı yaşayan Joy, çocuğu Jack’i de bu kulübede doğurmuştur. Birlikte hayata tutunma çabaları sadece kulübede değil, kulübeden kaçtıklarında da devam etmektedir. Kulübe dışındaki dünyaya uyum sağlamaya çalışmalarındaki anlatım, son derece iyi işlenmiş. Çok ağır bir dram. Oyunculuklar son derece iyi. Filmin belli bölümlerinde bazı kopukluklar olsa da, son derece etkileyici bir film.
The Revenant: Hikayesine göre çok fazla uzun bir film. Görsel olarak son derece güzel sahneleri var. Oscar’ı alacak gibi görünüyor. Pek fazla beğenmediğimi belirtmeliyim.
Spotlight: Gazetede özel bir ekibin yapmaya çalıştığı bir haberi konu alıyor. Genel olarak bir sistem eleştirisi var ve bunu düzeltmeye çalışıyorlar. Oyuncu kadrosu vasatın üzerinde. Film zaman zaman yavaş ilerlese de sıkmıyor. Oscar şansı yok bence.
The Big Short: Bir başka sistem eleştirisinin ele alındığı film. Amerika’daki mortgage krizini anlatıyor. Anlaşılmayan ekonomi terimlerine biraz fazla yer vermişler. Kadrosu son derece sağlam. Kendi topuklarına sıkmak istemeyen Akademi, En İyi Film Oscar’ını vermez bu filme.
Brooklyn Türkiye’de 2 ay sonra gösterime girecek. Güzel bir film havası yaratıyor. Merak ettiğim bir film o da. Oscar’ı kapabilir diyorlar.
En İyi Erkek Oyuncu
Eddie Redmayne: Geçen sene The Theory of Everything ile En İyi Erkek Oyuncu seçilen Eddie Redymayne, bu senede ödüle en yakın isimlerden. Yine müthiş bir performans sergilemiş. Son yılların yükselen aktörlerinden. The Danish Girl’deki oyunculuğuna hayran kaldım. Benim ödülüm kendisine.
Leonardo DiCaprio: Akademi’nin ödülü kime? Sanırım Leo bu sene alacak Oscar’ı. Sağlam lobi yaptılar. The Revenant zaten bir çok yerde ödülleri süpürdü. DiCaprio’nun ödülü alması için her türlü zemin hazır. Performansı iyiydi ama mükemmel değil. Daha iyi oynadığı filmler de oldu. O zamanlar kazanmalıydı Oscar’ı.
En İyi Kadın Oyuncu
Cate Blanchett: 2 sene önce kazandığı gibi, bu senede ödüle son derece yakın. Carol’daki performansı, ödülü aldığı Blue Jasmine’den bile daha iyi. Film genel olarak kendisinin etrafında döndüğü için, ister istemez çok fazla gördük kendisini. Buna rağmen her sahnesine bir anlam katmayı başardı. Oscar’ı almaması benim için sürpriz olur.
Brie Larson: Room ile ödüle aday gösterildi. Diğer adaylara göre biraz sönük kalsa da, performansının etkileyiciliğinden bir şey kaybetmiş olmayacak.
Jennifer Lawrence: Akademi’nin bu kadını şişirme sevdasını anlayamıyorum. Joy ile aday bu seferde. Paspas icat eden bir kadını canlandırıyor. Ödül alırsa, Oscar’a saygım kalmayacak. O kadar net konuşuyorum.
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu
Mark Ruffalo: Spotlight temposu yüksek olmayan bir yapım. Mark Ruffalo filme hareket getiren bir oyunculuk sergiliyor. Katma değeri yüksek olduğu için, ödülü kendisine layık gördüm.
Tom Hardy: Tom Hardy’nin ilk kez Oscar’a aday gösterilmesi biraz şaşırtıcı. The Revenant’da gayet iyi bir oyunculuk ortaya koyuyor. Zaten o da olmazsa, film hiç izlenmezdi. Kazanma şansı az değil.
Christian Bale: 5 yıl önce kazanmıştı bu ödülü. The Big Short’da birçok yan karakter var aslında. Yine kendisini aday göstermişler. En sevdiğim aktörlerdendir. Ama The Big Short’daki performansının Oscar için yeterli olacağını düşünmüyorum.
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu
Rooney Mara: Carol’un bir diğer kadın oyuncusu Rooney Mera, Cate Blanchett’e son derece iyi eşlik ediyor. Bu senenin en çekişmeli kategorilerinden birinde ödülü alma ihtimali oldukça yüksek.
Alicia Vikander: The Danish Girl de Carol gibi az oyuncu etrafında dönen bir film. Alicia Vikander’in performansı hayranlık uyandıracak cinsten. Rooney Mara ile birlikte, bu ödülün en büyük adayıdır. Ben ikisi arasında tercih yapmakta oldukça zorlandım. İkisinden birisi ödülü aldığı takdirde üzülmem.
Jennifer Jason Leigh: The Hateful Eight’de öne çıkan tek performanstı. Rakipleri çok güçlü olduğu için, ödüle uzak görünüyor.
Rachel McAdams: Spotlight’ı iki ayrı oyuncu kategorisinde de adaylık verdi. Ama Mark Ruffalo kadar öne çıkan bir performansı yok bence. Şansını düşük görüyorum.
Son Söz..
Room’daki performansı ile aday gösterilmeyen 9 yaşındaki Jacob Tremblay, gönüllerin Oscar’ını kazanmadı mı sizcede?
Tabii ki de 5’te 0 bildim. Aferin bana 🙂